4 Mart 2016 Cuma

Dağda Bir Kulübe İşlemiştim ama Heidi yi Anlattım


Hangimiz sevmedi o elma yanakları.
Daha en başında dedesinin asık yüzü gülsün, onu kucaklasın, sevsin, çok sevsin istemedik.


İşlerken ne çok aklıma gelmişti onun taklidini yaptığım okul günleri.

Dağlarda gün batımını " Dağlar yanıyordu dede. her tarafta güller açmıştı" diye anlatışını.




Tamam, aynısı değil. Gerçi dağlar o dağlar,ağaçlarda öyle...
Bir de çiçekler var. 
Pembe dağ sümbülleri kitapta olmasa da ben onları işlemek için almıştım bu panoyu.




Biteli çok oldu. Duvarda yerini alalı da.
Sonra...    ????
Aslında bir şeyler daha anlatmak istiyordum ama Heidi rol çaldı.



Uzun zamandır yazamadığım bloğumla, görüşemediğim sizlerle sıcacık bir kucaklaşma olsun dedim.
Aklıma Heidi'nin Alpler deki kulübesi geldi.



( Bu bulutun bir gölgesi vardır değil mi? )


Yazarına gelince;
Johanna Spyri  (1827 -  1901 ) yazmış kitabı .  
Heidi, kitabındaki manzaraları betimlemekteki başarısıyla birlikte çocukların dünyaya duygularıyla nasıl baktığını da anlatmış ve bence yaşamındaki en güzel şey tüm kitaplarının gelirlerini savaş yaralılarına bağışlamış olması.
*********

İçimde kalmasın;

Uzun ayrılıkları sevmiyorum.
Dönüp geldiğimde, yani ruhum hazır olduğunda, elim yazmak istediğinde adeta kekeme oluyorum.
Böyle garip bir şey.
Sanki daha önce burada hiç bir şey anlatmamış, nice zamanlar elişi, gezi,kutlama paylaşımı bahanesiyle gizliden gizliye gönüllere sızmaya çalışmamışım gibi.

İyi oldu, bu akşam Heidi elimden tutup beni buraya getirdi.
Siz de bu hafta sonu sevdiklerinizin elinden tutup çoktan uğramadığınız biryere gidin.
İyi oluyor, gerçekten !




28 yorum:

  1. Sabahın bu ilk saatlerinde ne güzel geldi bu yazı. Ah dağlara gittim, kızarmış peynirle taze keçi sütü kahvaltımı ettim, mis gibi havayı içime çektim.

    Heidi'ye teşekkürler ettim seni getirdiği için :)

    Günaydın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın canım.
      Gönlünce bir gün olsun. Teşekkür ederim :))

      Sil
  2. yaaaaa en sevdiğimdi :( sobalı evimizde sabırsızlıkla beklerdik offfff çocuklugum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaygısız, hayal dolu çocukluk, sobalar gibi hızla çıkıp gitti hayatlardan değil mi Sevda ?

      Sil
  3. Dün yorum yazmıştım ama kaybolmuş... :-) yeniden yazayım.... :-) önce ellerine ve gözlerine sağlık... :-) çocukken en sevdiğim çizgi filimlerden biriydi... yeni türkiyede onunda kitabını değiştirmişler, dedem namaz kılmıyor çok üzülüyorum diye... vs.. vs... içinde yazılanlarını anlatmam imkansız.... neyse güzel günler baharla birlikte gelir inşallah sevgiler... :-) Ps. evet bu arada bademli tart ...:-) gerçektende süper... :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatın tadı kaçtıkca, bademli bademsiz her çeşit tartaya yumulasım geliyor Arzucum.
      Çocuklarımdan çoktan geçti de ( onlara şimdi Heidi desem, Heidi Klum anlarlar ) torunlarım olurda, Heidi okuma yaşına gelirse İngilizcesini başka ülkede basılanını alırım artık :(
      Ama üzüldüm doğrusu.

      Sil
    2. Ay bak aklıma geisi, şu kaybolan yorumlar bir yerde birikse, hani kumbara gibi.
      Açtığımızda ne eğleniriz ama :-))

      Sil
  4. Ne güzel bir merhaba olmuş bu.
    Ben de sevmiyorum ara vermeyi ama babaannemin sözüdür" ibadet bile gönül hoşluğuyla" zorla olmuyor işte...
    Sen çok iyi geldin bu gün bana ama...
    Öperim !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıklarının yanında mektup pulu gibi o küçücük resimden taşan sevgi de bana iyi geldi arkadaşım.
      Teşekkürler, iyi akşamlar.
      Bu arada annem de babaannenin sözlerini söylerdi. Ben uydurdu sanıyordum :)

      Sil
  5. Çok güzel , heidi çocukluğumuzun en güzel anıları.

    YanıtlaSil
  6. Gerçekten sıcak bir kucaklaşma olmuş bu:) Heidi'yi kim sevmez? Ben bayılırım. Çocukken, onun gibi çatı katında samanların üzerinde yatıp yıldızlara bakmanın hayalini kurmuştum hep.

    YanıtlaSil
  7. Merhaba, dağların çıplak ayaklı kızı Heidi. Ben de senden farklı ruhda değilim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım, biliyorum :( Yine de cıvıl cıvıl fotoğraflarını, umut veren özendiren paylaşımlarını bekliyorum.
      Biz birbirimizin yaralarını üflemedikçe geçmeyecek çünkü.

      Sil
    2. Nasıl da saati gelsede izlesek diye merakla beklerdik rahmetli babannem ismini tam söylüyemezdi çok gülerdik....:)
      İşlemenizde çok güzel olmuş kendimi bi an Alpler in eteğinde bir köy evinde hissettim.
      Sevgiler.

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim, beğenilince mest oluyorum :))

      Sil
  8. Vallahi içim açıldı tablo harika olmuş iyi günlerde kullan ,sana bir sır vereyim mi ben halen daha torunumun hikaye kitaplarını buldum mu okurum resimlerine bayılırım çizgi flimleride onunla birlikte izlemekten ezberledik bazen Ece evlerindeyken izlerim de sanırım halen daha içimde bir çocuk var bu yanımı da aslında seviyorum keşke dünyayı da herkes çocuk yanı ile görebilse her isteğin gönlünce olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Madem laf aramızda ben de " Ayşegül" okumaya bayılırım. Torun tosun yok henüz ama istemek için bir sebep daha işte :)
      Senin de her şey gönlünce olsun canım.
      Sevgiler.

      Sil
  9. Ne güzel panolar işlemişsiniz, ellerinize sağlık.Ben de Heidi'yi çok severim :)Bu arada uzun süredir yoktunuz.Sanırım en son İstanbul'a gideceğinizden bahsetmiştiniz ondan sonra yazmadınız.Dönüşünüze çok sevindim.Bu arada siz yokken blogumda sevdiğim bloglardan biri olarak bir mimde sizden bahsetmiştim :) Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa... Ne hoş! Aslında buralarda yokken bloglarda gezindim durdum. Zor gelen yazmaktı zaten, okumak değil asla. Gidip bir daha bakayım.
      Evet, İstanbul'a gittim, sonra İzmit. Aslında hepsi hepsi 12 kadar yoktum ama şubat sıkıntılı bir ay oldu. Bana özel değil, ülkenin gündemi, dünyada yaşananlar, ne için deyip durduğum savaşlar, günlük hayattaki itiş kakış...
      Neyse, şimdi daha iyiyim. Bu gece harika bir konserden geldim. Böyle olunca daha daha iyiyim. Bu da benim yöntemim.
      Sanatla tedavi. İyi kalpli, duyarlı, düzgün insanlarla paylaşılan saatler yemek sonrası alınan ilaçlar gibi.
      Ne çok yazdım... Gidip bakayım neler neler yazmışsınız:))

      Sil
  10. Heidi hangimiz sevmedik ki,hele dağlara doğru yalın ayak koşmak,Ayşeğül özellikle (Ayşeğül Sirkte) hatırlarsanız sirk kıyafetleri rengarenk tüllerden,sirk arabasıve içinde makyaj masası hala en küçük ayrıntısını hatırlarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu paylaşım hepimizi ne çok gezdirdi anılarda :) Sevindim uğramanıza.

      Sil
  11. Çalışmalarınız ve ürünleriniz için sizi tebrik ederim.Bloguma beklerim.

    YanıtlaSil
  12. Ah Tülin Hanım! Beni çocukluğuma götürdünüz. Böyle bir zamanda öyle iyi geldi ki bu yazı... Size kocamaaaan bir teşekkür bırakıyorum. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim efendim. Ne demek :)
      Sevgiler.

      Sil
  13. Sevgili Tülin, epeydir bakamamıştım kimselere, ancak hep aklımdasınız. Yukarıdaki yorumların hepsini ben de hissettim desem kabul olur mu?
    Ellerinize sağlık sevgilerimle e.t.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette. Buraya gelen, yorum bırakan hemen herkes ortak bir paydada buluşuyor. O da sevgi, vefa, güzellikleri görebilmek, hatırlamak gibi...
      Sizin de uğrayıp duygularınızı bırakmanız çok güzel.
      Ben teşekkür ederim.
      Sevgiler.

      Sil