19 Ocak 2015 Pazartesi

Serçev ile Yeni Yıl Kutlaması

2014'ün son günlerinde Serçev çocuklarına yine Bilkent Otel de bir eğlence düzenledi.
Gelenekselleşen hediye dağıtımı için de beni aradılar :)
 Ne güzel böyle vesileler için aranmak.
Hani "Meleğim Olur musun" demiştik ve bir sürü meleğimiz olmuştu ya... 
İşte o günlerden çok, pek hediyeyi dağıta dağıta bitirememiştik.
Sonrasında benim cupcake iğnedenliklerimden , çaydanlık kılıflarımdan satıp çocuklarımız için nakit elde etmiştim. Onlar sevimli giysilere dönüştü ve eldeki kalanlarla bereketlenip çocuklarımıza küçük mutluluklar oldu.


Evren'in mis kokulu bebekleri, fincanları...



Şule'nin çantaları


hangi güzel ellerin ördüğünü unuttuğum bereler, atkılarla birleşti, gönül aldı.





Nazan ve arkadaşlarının diz battaniyeleri yerini buldu.
(bir kısmı Huzur Evlerine gitmişti)







Cici cici paketlendi, etiketlendi, ben gidemesem de iyi kalpli bir dost benim, bizim adımıza o gece dağıtımını yaptı.
Söylenen o ki, çok beğenildi, sevinildi, dualar edildi.



O geceye ait fotoğraflar henüz bana ulaşmadı. Yollanınca size de gösteririm :)

************

Bu arada paylaşmak istediğim bir şey daha var ki,
Bu hazırlıklar son iki aydır kaldığım hastaneden bir geceliğine eve geldiğimde yapıldı.
Çok istediğim halde geçen nisan ayından beri sizlerin katıldığı bir yardım etkinliği düzenleyemedim.
Çünkü hayatımın yarısını paylaştığım insan kötü bir hastalıkla savaşıyor.
Uzun hastane yatışları, zorlu tedaviler, on bir yıl önce gelip evimizin orta yerine kurulan hastalığın son bir yılda bize yaşattıkları.
Mevsimler, aylar birbirine karıştı. Kah gülüyor, kah ağlıyor ama bitmez bir enerji ile koşturuyorum.
Bunları okuyunca üzülmenizi hiç istemiyorum.
İstediğim tek şey dua. Buna bizim, tüm hastaların çok ihtiyacı var inanın.
Son sekiz ayın yarısı sevimli bir hastane odasında geçti. Mevsimler iki küçük pencerenin önünde değişti durdu.Ağaçların çiçeklendiğini oradan izledik, karın yağışını da...
Bu yüzden kimi zaman sizleri ziyaret edebildim, edemedim. Yazdım ya da yazamadım.
 Artık bilmenizi istedim.Çünkü genelde böyle biri değilimdir.
Sevdiklerim taş misali oturur kalır gönlümde. Kolayına kıpırdamazlar oradan.

Ben yine size yazarım. İyilik dileklerinizi ta içimde duyarım.
Fırsat buldukça da önceden olduğu gibi bloglarınıza misafirliğe gelirim.
Yine laflarız yorumlarda.
Olmaz mı?

Sevgimle...



6 Ocak 2015 Salı

Siz Hiç Bir Melekle Tanıştınız mı?


Sizin hiç bir  melekle tanıştığınız oldu mu hayatınızda?
Öyle aniden, hiç beklemediğiniz bir anda bir melek yaşamınıza dokundu mu? 
Dokunup, her şeyin hızla matlaştığı dünyaya sizin için binlece pırıltıl serpiştirdi mi?  
İyiliğin güzelliğine ve gücüne olan inancınızı tazeledi mi?
Gönül toprağınıza yepyeni umutlar ekip, hücrelerinize enerji pompaladı mı?
Sahi, sizin hiç yaşarken bir meleğiniz oldu mu?

Bizim oldu !

Şöyle ki;
Geçen yıl neredeyse bu zamanlarda sevgili Sİbel'in düzenlediği,
benim de Serçev yararına katıldığım bir kermes vardı,hatırladınız mı?

Standımızda satışa sunduğumuz her şey, benim ve canım arkadaşlarımın el emeği, 
göz nuru elişlerimiz kendilerine o kermeste yeni sahipler, yepyeni evler bulmuştu.
Sonra Sibel ve ben, elde ettiğimiz geliri güle oynaya Serçev'e bağışlamıştık. 

Sağolsunlar ilk bültenlerinde bu samimi çabamızı haber yapan Serçev, 
dergilerden bana da göndermişti birkaç tane.

Aradan aylar geçti, müthiş enerjisi ve becerisi ile her yardım etkinliğimde yıllardır yanımda olan Şule (fiamma) ye, son Ankara ziyaretinde, 
içinde kendisinin de fotoğrafları olan bu bültenlerden verdim.

İstanbul'a döndükten sonra, Şule birgün teyzesi Süreyya Hanım'a bizden, Serçev den, yapmaya çalıştıklarımızdan bahseder.  Daha önce Serebral Palsili çocukların böyle bir çatı altında toplandığını bilmeyen teyzemiz öğrendiklerinden son derce mutlu olur.



Zaten hayatından yardım etmenin güzelliğini eksik etmemiş, yıllarca STK larda gönüllü çalışmış biri olan Süreyya Teyze "çorbada benim de tuzum olsun" diyerek, 
güzelim elleri ile hazırladığı oyun örtülerini Şule ye verir. 
"Satın, parasını bağışlayın " der.
Tahmin edeceğiniz gibi el emeği örtüler hemen sahiplerini bulur. 
Biz bu güzel kalbin karşısında saygı ile eğilirken arkası gelir bağışların.

Şimdi Serçev den arıyor, vesile olduğum bu melek dokunuşları için bana teşekkür ediyorlar.
Teşekkür, Süreyya Teyze ye de ebru bir tablo ve bir belgeyle ulaştırılıyor ayrıca.



Yaşamı zorlu mücadelelerle geçen bu zarif hanım 84 yaşında.
Bugünlerde uzunca bir süredir hasta olan eşinin bakımı ona uykusuz geceler, 
zorlu günler yaşatsada, O yinede ihtiyaç sahiplerini unutmuyor, güzel yüreğinde bize, derneğimize, çocuklarımıza bir yer açıp hepimizi mutlu ediyor.
Onun bağışları ile önümüzdeki günlerde birkaç çocuğumuz daha tekerlekli sandalyeye kavuşacak inşAllah. 

İşte böyle arkadaşlar.

2015 in ilk postu size bir meleği anlatsın istedim.
Siz de Süreyya Teyzemizi tanıyın, sevin, onun için, eşi için dua edin istedim.
Gözlerinizi etrafınızdaki Süreyya Teyzelere çevirin, onları hayatınıza katın,
Çirkinliklerin kol gezdiği dünyada bunu sadece ihtiyaç sahipleri için değil, 
kendiniz için yaptığınızı bilin istedim.

Yeni yılda ve gelecek yıllarınızda hayatınızdan melek dokunuşları eksik olmasın.